Eğitim Felsefem |
Özgeçmişim |
Toplumu değiştirmek ve geliştirmek için başvurulacak ilk alanın siyaset ya da ekonomiden ziyade eğitim olduğunu düşünüyorum. Eğitimin temeli ise okul öncesinde başlıyor. Erken çocukluk dönemi hayatın ilerleyen tüm süreçlerini etkileyen en kritik dönem. Bu dönemde çocukların hem kendilerini daha iyi ifade edebilecekleri sosyal alanları yaratmak hem de bilişsel, fiziksel ve diğer tüm gelişim alanlarını destekleyici imkanlar sağlamak biz öğretmenlerin elinde. Okul öncesi öğretmeni olmak bir meslekten çok, hayata açılan yeni bir pencere gibi benim için. Her çocuğun özel olduğunu, hepsinin farklı birer birey olduğunu hissedebileceği, onların merkezde olduğu bir ortam yaratmak ve onları her alanda destekleyebilmek en temel amacım.
Fakat maalesef ki her çocuk aynı koşullarda gelmiyor hayata. Kimi ‘range rover’ların içinde açarken gözlerini, kimilerinin yiyecek bir lokma ekmeği yok akşama. Bu iki farklı koşulda yaşayan çocukların da eğitime, sisteme, insanlara; bu kadar genel bile değil bir kaleme, bir oyun hamuruna, bir el işi kağıdına bile bakış açısı mutlaka farklı olacaktır. Bu durumda okul öncesi eğitimine ve biz öğretmenlere düşen görev bu farklı bakış açılarının arasındaki uçurumları düzlüklere çevirmek diye düşünüyorum. Koşulların yanı sıra her çocuk dünyaya farklı yeteneklerle de gelir. Farklı öğrenme şekilleri, farklı ilgi alanlarıyla. Fakat sistem sanki hepsi aynıymış gibi muamele eder, hepsine aynı yaklaşımlarla gider. Ne öğrenmeleri gerektiği hakkında diretildiği gibi nasıl öğrenmeleri hatta ne zaman öğrenmeleri gerektiğini bile çoğu zaman sistem belirler. İnsanların öğrenmeye en aç oldukları dönemde bile onları kısıtlamayı bir şekilde başarır. Benimse amacım tüm bunların aksine onların merak duygularını köreltmeden, neyi öğrenmeye değer buluyorlarsa onları tecrübe etmelerini sağlamak olacak. Çünkü Rudolf Steiner’ın da savunduğu gibi her çocuğun bir potansiyeli var ve bu potansiyel uygun koşullar sağlandığında ortaya çıkar. Ve zaten koşullar sağlandığında oluşacak olan öğrenme sevgisi çocukların gelecekte ihtiyacı olan akademik becerileri geliştirebilmesinin bir ön koşulu aslında. Öğretmenliğin hak ettiği değeri göremediği bu dönemde, çocuklara hak ettiklerinden fazlasını verebileceğime ve bunun için de elimden gelenin fazlasını yapacağıma inanıyorum çünkü istekli, özenli ve dikkatli çalışmanın mutlaka başarı ile sonuçlanacağının bilincindeyim. |
|